Ege Üniversitesi öğrencileri: Mobbinge uğradık, disiplin soruşturması da kapatıldı

Ramis Sağlam
[email protected]

İzmir- Ege Üniversitesi (EÜ) Mühendislik Fakültesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Oğuz Bayraktar, Fakültenin Dekanı Bahattin Tanyolaç tarafından, mobbinge uğradığını ileri sürmesinin ardından, Ege Üniversitesi'nde mobbinge uğradıklarını belirten ve adlarının açıklanmasını istemeyen bir grup öğrenci gazetemize ulaştı. Öğrenciler, yürütülen disiplin soruşturmasının, 1,5 yıldır sürdürdükleri hukuki ve sosyal mücadeleye rağmen, dikkat çekici bir zamanlamayla kapatıldığını ifade etti.

Soruşturma süreci CİMER başvurusu ile başladı

Bir öğrenci tarafından 2 Eylül 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yapılan başvuruyla başlayan süreç, Rektörlüğünün inceleme başlatmasının ardından öğretim üyesi Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç hakkında açılan disiplin soruşturmasına dönüştü.

Ege Üniversitesi öğrencilerinin maruz kaldığı mobbing detaylarıyla soruşturma sürecinde aktarıldı.

Belgelenmiş mobbing iddiaları göz ardı edildi

Soruşturma sırasında uğradıkları mobbing ile ilgili sayısız delil sunduklarını belirten öğrenciler, "Soruşturma sırasında tanıklar da dinlendi. Ders ortamında ve sosyal çevrede sistematik baskıya maruz kaldığımızı belgelerle ortaya koyduk. Ancak rektörlük, bu açık kanıtlara rağmen lehimize bir adım atmak yerine dosyaları uzun süre beklemeye aldı" dedi.

Bu süre zarfında yalnızca akademik ortamda değil, ailelerine kadar ulaşan suç duyuruları ve tehditlerle de karşılaştıklarını belirten öğrenciler, "Yapılan suç duyuruları savcılık tarafından takipsizlikle sonuçlandı. Mahkeme, Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç'ın itirazlarını kesin olarak reddederek öğrencinin şikâyetinin ‘isabetsiz olmadığına’ karar vererek anayasal dilekçe hakkını vurguladı. Fakat rektörlük, bu yargı kararını da dikkate almayarak taleplerimizi cevapsız bıraktı" diye ifade etti.

CİMER başvurusu, tehdide dönüştü

Yaptıkları CİMER başvurusunun bile mobbinge dönüştüğünü ifade eden öğrenciler, "ani baskınlarla" ders sırasında "tehdit" edildikleri bilgisini paylaşırlarken, "anayasal" haklarının engellendiğini, bu yaşananlara Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nün göz yumduğunu bütün olarak eğitim haklarının ihlal edildiğini iddia etti.

Randevu talebi kabul edilmedi, sosyal medya engellendi

Öğrenciler yaklaşık 1.5 yıldır randevu talep ettiklerini, hukuki süreç başlamadan önce dahi randevu taleplerinin rektörlük tarafından yanıtsız bırakıldığını, hukuki sürecin ardından da bu kez "yasal süreç devam ediyor" gerekçesiyle randevu taleplerinin reddedildiğini aktardı.

Rektörlüğün, sosyal medya üzerinden öğrenci odaklı bir imaj çizmeye çalışırken, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak'ın bir sosyal medya paylaşımının altına "Ah hocam keşke gerçek hayatta da öğrencileri bu kadar önemseseniz..." yorumunu yapan öğrencinin de yorumunun birkaç saat içinde engellendiğini belirtti. Öğrenciler mobbing ile ilgili yaklaşık 1.5 yıldır süren Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç hakkındaki disiplin soruşturmasının tüm delillere rağmen Rektörlük makamının yönlendirmesi ile kapatıldığını aktardı.

Tanyolaç, rektörlük tarafından korunuyor mu?

Soruşturmanın kapatılmasını, "Tanyolaç koruma altına alındı" şeklinde değerlendiren öğrenciler; "İzmir 2. Aile Mahkemesi, bir öğrenci için, Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç hakkında ‘koruma kararı’ verdi. Öğrenci, bu karar doğrultusunda üniversiteye Tanyolaç'ın derslerden ‘uzaklaştırılması’ yönünde talepte bulundu. Ancak bu talebe cevap verilmeden, disiplin dosyası hızla kapatıldı. Tüm delil ve tanıklara rağmen dosyanın ani şekilde usulsüz bir şekilde kapatılması, Ege Üniversitesi rektörlüğünün Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç'ı koruduğu yönündeki iddiaları güçlendirdi. Bu şekilde eğitim hakkının zedelendiği ve eleştiriye kapalı bir yönetim anlayışının sürdüğü yönünde kamuoyunda ciddi bir algı oluştu" vurgusu yaptı.

Mobbing sürecine yönelik öğrenciler ne diyor;

• Tüm bu süreçte sistematik mobbinge maruz kalmaya devam edilerek eğitim hakkımız zedelendi.
• Rektörlük, hem tanıkları hem delilleri görmezden gelerek ciddi bir disiplin dosyasını ani bir kararla kapattı.
• Bu karar, üniversite yönetiminin eleştiriye kapalı tavrını ve öğrenci taleplerini görmezden geldiğini ortaya koydu.
• Mobbing sürecinin tekrar objektif kriterlere uygun olarak tekrar yürütülmesini talep ediyoruz.